Son yıllarda Türkiye'nin ekonomik dengelerinde yaşanan dalgalanmalar, birçok işletmenin sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz bir etki yaratmış durumda. 2023 yılı itibarıyla kapanan şirket sayısında kaydedilen rekor artış, sektör temsilcileri ve ekonomistler için alarm zillerini çaldırıyor. Ülke ekonomisindeki zorluklar, işletmeleri derinlemesine etkileyerek, yatırımcı güvenini sarsmakta ve istihdam kayıplarına yol açmaktadır. Peki, bu çarpıcı artışın arkasında yatan nedenler nelerdir? İşte detaylar.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılının ilk altı ayında, kapanan şirket sayısında geçen yıla oranla %30’luk bir artış yaşandı. 2022 yılında toplam 11 bin 200 şirket kapanmışken, bu rakam 2023'te 14 bin 700’e ulaştı. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) daha büyük bir riskle karşı karşıya kaldığını gözler önüne seriyor. Ekonomik istikrarın sağlanması için yaratıcı çözümlerin ve destek programlarının uygulanması büyük önem taşıyor.
Şirketlerin kapanma nedenleri arasında en önce gelen faktör, yüksek maliyetlerdir. Artan enerji fiyatları, ham madde tedarikindeki zorluklar ve borç yükü, birçok işletmeyi zor durumda bırakıyor. Ekonomik belirsizlikler, şirketlerin geleceğe dair plan yapmasını da zorlaştırmakta. Yüksek enflasyon oranları, tüketici talebinin azalmasına yol açarken, bu durum şirketlerin gelirlerini doğrudan etkiliyor. Rekabetin de giderek arttığı bir ortamda, birçok firma daha fazla baskıya maruz kalıyor. Sonuç olarak, birçok işletme, faaliyetlerini sürdüremeyecek duruma gelerek kapanma kararı almak zorunda kalıyor.
Ayrıca, dijitalleşmenin hızla yayılmasıyla birlikte, geleneksel iş modeline sahip firmalar bu değişime ayak uyduramıyor. Online platformların ve e-ticaretin yükselişi, birçok mağaza ve hizmet sağlayıcının iş yapma biçimini köklü bir şekilde değiştirirken, ayakta kalmayı başaramayan firmaların sayısını artırıyor. Kapanan şirketlerin önemli bir kısmı, teknolojik dönüşümü gerçekleştiremeden ve müşteri beklentilerine cevap veremeden iş hayatına veda ediyor.
Kapanan şirketlerin sayısındaki bu artış, Türkiye ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. İstihdam kaybı, daha fazla işsizlik ve ekonomik durgunluk gibi zincirleme etkiler yaratabilir. Uzmanlar, companies sayısındaki artışı engellemek için Hükümetin ve özel sektörün iş birliği içinde çalıştığını vurguluyor. Ekonomik destek paketlerinin yanı sıra, girişimciliği teşvik eden programların da artırılması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, vergi indirimleri, kredi destekleri ve eğitim programları gibi önlemler, kapanan şirket sayısını azaltmada etkili olabilir.
Sonuç olarak, Türkiye'deki kapanan şirket sayısındaki artış, sadece işletmeler için değil, ülke ekonomisi için de kaygı verici bir durum oluşturuyor. Girişimciler ve şirketler, mevcut zorluklarla başa çıkmak ve rekabet edebilmek için yeni stratejiler geliştirmeli, ekonomik belirsizliklere karşı hazırlıklı olmalıdır. Hükümetin atacağı adımlar, bu tehlikenin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Eğer gerekli tedbirler bir an önce alınmazsa, kapanan şirket sayısının daha da artması kaçınılmaz olacaktır.