Günümüzde bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanları, dünya genelinde hızla büyüyen ve gelişen önemli sektördür. Ancak bu alanlardaki cinsiyet eşitsizliği, hala önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Google, 2023 yılı itibarıyla STEM alanındaki kadınların katkılarını kutlamak amacıyla özel bir Doodle hazırlayarak dikkatleri bir kez daha bu önemli konularda çekmeyi hedefliyor. Bu Doodle, sadece bir görsel sunum değil, aynı zamanda kadınların STEM alanında neler başardığını vurgulayan ilham verici bir mesaj taşıyor.
STEM alanında kadınların varlığı, tarih boyunca çeşitli aşamalardan geçmiştir. 19. yüzyıldan itibaren, matematik ve fizik gibi bazı branşlarda kadınların ön plana çıkmaya başlamasıyla birlikte, STEM alanında kadınların temsil oranı da zamanla artmıştır. Ancak, kadınların bu alanlardaki varlıkları genellikle göz ardı edilmiştir. Örneğin, ilk bilgisayar programcılarından biri olan Ada Lovelace’in hikayesi oldukça ilgi çekicidir. Lovelace, 1800'lerin ortalarında, analitik bir makine için yazılım geliştiren ilk kişi olarak tarihe geçmiştir. Buna rağmen, o dönemde kadınların bilim ve teknoloji alanındaki katkıları sıklıkla şeffaflaşmamıştır.
20. yüzyılın başlarıyla birlikte, bilim ve mühendislik alanlarında daha fazla kadın yer almaya başladı. Ancak, hâlâ STEM çeşitliliği açısından önemli bir mesafe kat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. İş hayatındaki cinsiyet eşitsizliği, aynı zamanda toplumda köklü yanlış anlama ve kalıp yargılardan kaynaklanmaktadır. Hala birçok insan, kadınların bilim ve mühendislik gibi alanlarda başarılı olamayacağına inanıyor. Bu durum, kadınların STEM alanında, hem sayıca daha az temsil edilmelerine hem de kariyer gelişiminde karşılaştıkları zorluklara yol açıyor.
Günümüzde, STEM alanında kadınların sayısını artırmaya yönelik birçok inisiyatif ve program mevcuttur. Örgütler, üniversiteler ve devlet kurumları, kadınları bu alanlara dahil etmek ve güçlendirmek amacıyla çeşitli projeler geliştirmektedir. Bu projeler; burslar, mentor programları ve kadın liderliğini teşvik eden etkinlikleri içermektedir. Ayrıca, STEM alanındaki kadınların başarı hikayelerini paylaşan platformlar oluşturulmuştur. Bu tür girişimler, genç kadınların STEM alanlarını tercih etmelerine ve bu alanlarda daha fazla yer almalarına büyük bir katkı sağlamaktadır.
Google’ın güncel Doodle’ı, STEM alanındaki kadınların katkılarını hatırlatırken, aynı zamanda ilham verici bir yönlendirme olarak da değerlendirilebilir. Bu tür yaklaşım, topluma, genç kızların bilim ve teknoloji alanında kariyer yapma konusunda cesaretlendirici bir mesaj iletmektedir. Özellikle teknoloji sektöründe kadınların daha fazla yer alması, hem toplumsal cinsiyet eşitliğine hem de sektördeki yaratıcılığın ve inovasyonun artmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, STEM alanındaki kadınların güçlenmesi, yalnızca cinsiyet eşitliği açısından değil, aynı zamanda toplumun ve ekonomilerin gelişimi için de hayati önem taşımaktadır. Google gibi dev şirketlerin bu konuda farkındalık yaratması, önümüzdeki yıllarda daha fazla kadının STEM alanına katılımını teşvik edecektir. Eğitim, destek ve fırsat eşitliği sağlanması durumunda, kadınların bu alanlarda daha aktif rol alması ve topluma katkı sunması kaçınılmaz olacaktır. Günümüzde, STEM alanında başarı gösteren kadınlar, gelecekteki nesillere ilham verecek ve onlara cesaret aşılayacaktır.