Psikolojik sağlık, bireylerin yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Gündelik stresler, iş hayatının getirdiği sorumluluklar veya kişisel ilişkilerde yaşanan zorluklar, bazen insanların kendilerini başka dünyalarda bulmasına yol açabilir. Ancak bu kaçış, sorumluluklardan uzaklaşmak yerine içsel bir huzur bulma çabası olabilir. Klinik psikolog, bireylerin sorumluluklarından mı yoksa kendilerinden mi kaçtığını anlamaları için önemli bilgiler paylaşıyor.
İnsanlar tarihi boyunca çeşitli nedenlerden dolayı kendi iç dünyalarına sığınmayı seçmişlerdir. Klinik psikolog, ‘sorunlardan kaçış’ ile ‘kendinle yüzleşmeme’ arasındaki ince çizgiyi vurgulamakta. İlk olarak, kaçış yöntemlerinin psikolojik sağlık üzerindeki etkilerinin incelenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Stres, kaygı, endişe ve korku gibi duygularla başa çıkma mekanizmaları olarak bireyler çeşitli yollar arayışına girebilir. Örneğin, aşırı internet kullanımı, alkol veya madde bağımlılığı gibi dışsal davranışlar, bireylerin kendileriyle olan çatışmalarını bastırmak için geliştirdikleri savunma mekanizmalarıdır.
Aynı zamanda, bireylerin geçmişte yaşadıkları travmalar, kendilerinden kaçma isteğini tetikleyebilir. Psikolog, geçmişin getirdiği travmaların insanın kimliğini şekillendirdiğini, bu nedenle bireylerin kendileriyle çatışma yaşamalarına neden olduğunu belirtiyor. Birçok kişi, bu çatışmaları sağlıklı bir şekilde çözmek yerine, kaçış yolu olarak dışsal faktörlere yönelmektedir.
Sorumluluk, bireylerin hem kişisel hem de toplumsal hayatlarında önemli bir yer tutar. Ancak bazı bireyler, üzerlerine düşen görevleri yerine getirmekte zorlanabilirler. Psikolog, bu durumun altında yatan nedenleri derinlemesine incelemek gerektiğini vurguluyor. Kaçışın yalnızca geçici bir rahatlama sağladığını, ancak uzun vadede bireyin hayatını daha da karmaşık hale getirdiğini ifade ediyor. Sorumluluk almaktan kaçınmanın, bireyin özsaygısını ve öz yeterliliğini zedeleyebileceği konusunda uyarıyor.
Bireylerin, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınmalarının ardında kaygı, yetersizlik hissi veya geçmiş başarısızlık deneyimlerinin bulunabileceğini belirten psikolog, bu durumların üstesinden gelme yöntemlerine odaklanmanın önemini vurguluyor. Kendini yeniden yapılandırma, olumlu düşünme ve destek arama gibi stratejilerin, bireylerin sorumluluklarını sahiplenmelerine yardımcı olabileceğini belirtmektedir.
Ayrıca, içsel huzuru sağlamak adına yapılacak en iyi şeylerin başında, bireylerin kendi hislerine dikkat etmeleri ve duygusal zeka geliştirmeleri gerekiyor. Psikolog, bu süreçte mindfulness (farkındalık) yaklaşımının büyük fayda sağladığını ifade ediyor. Duygularla yüzleşme ve bunlarla barışık olma çabalarının, bireylerin kendilerini tanıyabilmeleri açısından son derece kritik olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, bireylerin kendilerinden kaçmanın altında yatan nedenleri anlamaları ve bu durumun getirdiği zorluklarla yüzleşmeleri gerekmektedir. Kendini yeniden keşfetmek, sorumlu olabilmek ve genel yaşam kalitesini artırmak adına profesyonel destek almak da önemli bir adım olabilir. Unutmadan belirtmek gerekir ki, her birey kendi hikayesini yazmaktadır; önemli olan, hangi kalemi seçtiğidir.