İstanbul, coğrafi yapısı nedeniyle deprem riski yüksek bir bölgedir. Bu gerçeği göz ardı etmemek gerekirken, İBB Bilim Kurulu'nun son açıklamaları, kentin bu tehlikeye karşı hazırlıklarının yetersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim Kurulu’nun yaptığı detaylı incelemeler, İstanbul'un deprem tehdidi ile baş etme stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Kentteki yapıların deprem dayanıklılığından, acil durum planlarının etkinliğine kadar pek çok konuyu ele alan bilim insanları, halkı da bilgilendirmek için önemli uyarılarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, deprem riski konusunda kapsamlı bir değerlendirme yaparak, İstanbul'un deprem tehlikesi ile ilgili çarpıcı veriler sundu. Kurul üyeleri, İstanbul'un deprem tehlikesinin geçmişte olduğu gibi bugün de ortadan kalkmadığını, aksine bazı bölgelerde riskin arttığını vurguladı. Özellikle, İstanbul'un batı bölgelerinde yer alan yerleşim alanlarının, daha önceki tespitlerde de olduğu gibi kırılgan yapılarla dolu olduğu ifade edildi.
Ulaşılan verilere göre, İstanbul'un hemen hemen yüzde 60'ı depreme dayanıklı olmayan yapılarla doludur. Bu da, olası bir depremde büyük tahribat yaşanabileceği anlamına geliyor. Bilim Kurulu, 1999 İzmit depreminden sonra alınan önlemlerin yetersiz kaldığını belirtirken, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması gerektiğinin altını çiziyor. Yetersiz denetim ve yapı güvenliği standartlarının eksikliği, kenti daha da tehlikeli bir hale getiriyor.
Deprem konusunda toplumsal farkındalığın artırılması, hem bireysel hem de kamusal önlemlerin etkinliğini artırmak için kritik. İBB Bilim Kurulu, İstanbulluların bilinçlendirilmesi amacıyla düzenlenecek seminerler ve eğitim programları ile toplumu bilgilendirmeyi hedefliyor. Ayrıca, acil durum senaryolarına dayanan tatbikatların yapılması, hem kamuoyunun hem de resmi kurumların bu konuda daha hazırlıklı olmasına katkı sağlıyor. Yapılacak tatbikatlar, olası bir acil durumda etkin müdahale yollarını belirlemek açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'da deprem riski asla göz ardı edilmemeli. İBB Bilim Kurulu, şehirdeki yapıların güçlendirilmesi ve insanları bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini vurgulamaya devam ediyor. Zira her bireyin, deprem anında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olması hayati öneme sahiptir. İstanbul'un deprem riski, geçmişte olduğu gibi gelecekte de göz önünde bulundurulması gereken bir gerçekliktir. Bu nedenle, kamu ve özel sektör işbirliğiyle, gelişen bilim ve teknoloji olanaklarından yararlanarak, daha güvenli bir İstanbul inşa etmemiz şart.