Ünlü uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın özel pilotu, George “Gigi” Duran, yıllar sonra 20 milyon dolarlık maaşla yaptığı sıra dışı işini ve bu iş için başlangıçta nasıl bir teklifi reddettiğini anlattı. Duran, bu zorlu ve tehlikelerle dolu hayatının sırlarını akıcı bir üslupla açığa sererken, aynı zamanda söz konusu işin getirdiği riskleri ve heyecanı da gözler önüne serdi.
Duran, Pablo Escobar ile tanıştığı gününü hiç unutmuyor. 1990’ların başında, Colombia'da bir toplantıda Escobar ile karşılaşan Duran, onun güçlü karizma ve etkileyici duruşuyla hemen etkilendiğini belirtmektedir. Ancak bu etkileyiciliğe rağmen, Duran’ın ilk tepkisi teklifi reddetmek oldu. Duran, o dönemde kariyerine tamamen farklı bir alanda devam etmeyi düşünüyordu. Uçuş eğitmenliği yapmayı, klasik havacılık kariyerini sürdürmeyi planlayan Duran, Escobar’ın teklifi karşısında büyük bir kararsızlık yaşadı.
“Beni bu iş için düşünmesi beni tedirgin etti. Uçtuğum uçaklar, baronun karanlık ilişkilerle dolu dünyasının taşınmasını sağlamak için sefer yapacaktı. Düşünmeden hemen kabul etmek istemedim,” diyor Duran. Ancak Escobar’ın etkisi ve maddi cazibesi, onu zamanla ikna etti. Zaman geçtikçe bu işin sadece bir mali kazanç değil, aynı zamanda tehlikeli bir macera olacağının da farkına vardı.
Duran, Escobar’ın pilotu olduktan sonra hayatının tamamen değiştiğini ifade ediyor. 20 milyon dolarlık yıllık maaşı ile birlikte, bir anda birçok fırsat ve tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Uçuşlar genellikle zorlu hava koşullarında, dikkati daimi bir şekilde dağılmadan ve çoğu zaman tehlikeli bölgelere yapılan inişlerle yürütülmekteydi. Uçaklar, uyuşturucu taşıma ve kaçakçılık gibi yasadışı faaliyetlerin gündeme gelmesine neden olabileceği için, Duran’ın işine dikkatle yaklaşması gerekiyordu.
“Her seferinde, uçağı kullanırken arkamda bir tehlike hissi vardı. Uçuş sonrası, bir sonraki seferde ne olabileceği konusunda sürekli düşünceler içinde oluyordum. Ancak maddi açıdan o kadar iyi bir teklif aldım ki, tüm bu riskleri göze aldım,” şeklinde ifade ediyor. Escobar, onu zaman zaman yurt dışına, özellikle de riskli bölgelere uçuş yapması için görevlendirdi. Bu süreç içerisinde, zamanla Escobar ile aralarındaki ilişkilerin daha da derinleştiğini ve birbirlerine güvenmeye başladıklarını vurguluyor.
Ancak bu güven ilişkisi, Duran için her zaman güvenli bir liman olmadı. Uçuşların tehlikeleri her zaman mevcuttu; düşme riski, yakalanma riski, ve daha birçok faktör onu sürekli endişeli kılıyordu. “Ülkede efsane olmuş bir uyuşturucu baronunun pilotu olma fikri kulağa harika geliyor, ama gerçekte bu çok yorucu bir çok yönlü ilişkiler silsilesi” diye belirtiyor.
Duran’ın hayatı, bu uçuşların ardından Hollywood filmlerine konu olacak birçok hikaye ile doldu. Duran, yalnızca bir pilot değil, aynı zamanda bu karmaşık dünyada Escobar’ın güvenilir bir parçası haline geldi. Ancak bu hayat tarzının ona getirdiği mali kazanç bir noktada Duran’ın hayatını daha da karmaşık hale getirdi. Duran, Escobar ile birlikte uçarken her zaman iki zıt duygu arasında gidip geldi: bir tarafta korku, diğer tarafta çekicilik. Bu ikilem, onun bu maceraya sürüklenmesine sebep oldu.
Sonunda bir noktada pilot Duran, eski yaşamına dönmeye karar verdi. Uçuşları bıraktıktan sonra Escobar’ın hayatındaki tanıklıkları, onun için ayrı bir hikaye ve ders haline geldi. “Birçok insan para kazanmak için her yolu deneyebiliyor ama sonunda önemli olan hayatın ne kadar değerli olduğudur” diyor. Escobar’ın pilotu olarak geçirdiği yıllar, Duran için sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda unutulmaz anılar ve içsel çatışmalarla dolu bir hayat deneyimi oldu.
George Duran, belki de bu yüzden hikayesini anlatmak istemişti. Çünkü geçmişinin sırları ile yüzleşmek, sadece para değil, anlam arayışının bir parçasıydı. Onun uçuşları yalnızca Escobar’ın dünyasında değil, aynı zamanda kendi ruhunda da uçuşlar oldu. Her ne kadar maddi kazanç büyük olsa da, ruhsal tatmin ve huzurun her zaman çok daha değerlidir.
Duran’ın yaşadığı bu tehlikeli ve aksiyon dolu hayat, sadece kendi hikayesini değil, aynı zamanda uyuşturucu trafiği ve bu trafiğin ilk elden etkileri hakkında birçok derin soruyu da gündeme getiriyor. Onun hikayesi, yalnızca bir pilot hikayesi değil, aynı zamanda cesaret, seçimler ve insanın kendi içinde yaşadığı çatışmaların da bir yansımasıdır.