Bu hafta Türkiye ekonomisi için kritik bir dönemeç yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 6 Mart Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizinde önemli bir değişikliğe gitmesi bekleniyor. Tahminler, faiz oranının 250 baz puan düşürülerek %42,5 seviyesine çekileceği yönünde. Yatırımcıların ve ekonomistlerin dikkati, Merkez Bankası'nın alacağı karar ile birlikte açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Geçtiğimiz hafta yurt içindeki borsa hareketleri, yatırımcıların umutlarını artıracak şekilde hafif bir yükseliş gösterdi. Borsa İstanbul'un BIST 100 endeksi, haftayı %0,59 değer kazanarak 9.658,72 puandan tamamladı. Özellikle TCMB'nin faiz kararı öncesinde nabız yoklama amacıyla yapılan öngörüler, piyasalarda belirli bir hareketliliğe yol açtı. AA Finans tarafından yapılan beklenti anketi, 20 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirildi ve tüm katılımcılar, faiz oranında reduction bekliyor. Bu durum, piyasalarda Merkez Bankası'nın alacağı kararın ne denli kritik olduğunun altını çizmektedir.
Öte yandan, Türkiye'nin yıllık enflasyon oranının da nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. Ekonomistlerin şubat ayı enflasyon beklentileri, %2,97 ortalaması ile öne çıkarken, bu rakamın, önceki ay %42,12 olan yıllık enflasyonun %40 seviyesine düşeceği tahmin ediliyor. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise ocak ayında %5,03 artış göstermişti. Bu verilerin kendine özgü yanları, yatırımcıların karar alma süreçlerini de etkileyecek.
Türkiye ekonomisi, birçok zorluğa rağmen 2023 yılını %3,2 büyüme ile kapatmışken, 2024 yılının son çeyreğinde de %3 büyüme bekleniyor. Bu tabloda, kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) değeri, cari fiyatlarla 507 bin 615 lira (yaklaşık 15 bin 463 dolar) olarak hesaplanmış durumda. Ürün ve hizmetler piyasasında yaşanan artışlar, cari fiyatlarla GSYH büyümesini %63,5 oranında artırarak 43 trilyon 410 milyar 514 milyon liraya ulaştırdı.
Bu verilerin ışığında, döviz kurlarında da hareketlilik gözlemleniyor. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın %0,15 üzerinde 36,5000 seviyesinden kapattı. Tüm bu ekonomik göstergeler, Merkez Bankası'nın alacağı kararların ve piyasa dinamiklerinin ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
Önümüzdeki haftanın takvimi de oldukça yoğun. Yurt içinde pazartesi günü enflasyon ve yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verilere, ardından imalat sektörü PMI ve bankacılık sektörünün net kârı açıklanacak. Salı günü reel efektif döviz kuru takip edilecekken, Perşembe TCMB'nin faiz kararı ve Cuma günü piyasa katılımcıları anketi ile hazine nakit dengesi verileri açıklanacak. Ekonomistlerin ve yatırımcıların bu verilere gösterdiği ilgi, ekonominin seyrine yön verecek önemli bir göstergeler bütünü oluşturuyor.
Sonuç olarak, ekonomideki gelişmeler ve yapılacak olan faiz indirimleri, yatırımcıların karar alma süreçlerini doğrudan etkilemekte. Türkiye ekonomisinin genel durumu ve gelecekteki büyüme potansiyeli, alınacak olan kararlarla doğrudan ilişkili. İş dünyası ve yatırımcılar, bu hafta içinde açıklanacak verileri titizlikle takip edecek ve buna göre stratejilerini belirleyecektir.