Son yıllarda meydana gelen depremler, sadece fiziksel zararlar değil, aynı zamanda ruhsal travmalar da yaratıyor. İnsanlar, yıkıcı doğa olayları sonrasında kaygı, endişe ve depresyon gibi ruhsal sorunlarla karşılaşabiliyor. Uzmanlar, depremin psikolojik etkilerini hafifletmek ve bu zorlu süreçte ruh sağlığını korumak için belirli stratejilerin uygulanmasının önemine dikkat çekiyor. Depremin ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve iyileşme süreçleri hakkında daha fazla bilgi almak için ruh sağlığı uzmanı Dr. Ahmet Yılmaz ile gerçekleştirdiğimiz bir görüşmeyi sizlerle paylaşıyoruz.
Depremler, çoğu insan için yaşamlarında unutamayacakları travmalar yaratır. İlk şok, çoğu zaman kaygı, korku ve öfke gibi belirtilerle kendini gösterirken, zamanla bu duygular daha karmaşık bir hale gelebilir. Uzmanlar, deprem yaşayan insanların genellikle kaygı bozukluğu, depresyon, post travmatik stres bozukluğu (PTSD) gibi ruhsal durumlarla karşılaşabileceklerini belirtiyor. Dr. Yılmaz, bu tür rahatsızlıkların neden bu kadar yaygın olduğunu şöyle açıklıyor: “Bir afet sonrası yaşanan hisler, bireyin yaşamındaki istikrarı tehdit eden bir durumla yüzleşmesinden kaynaklanır. Bu duygulara karşı duyarlı olmak ve onları ele almak, iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.”
Dr. Yılmaz, depremden sonra ruh sağlığını korumak için uygulanabilecek 7 öneriyi paylaşıyor:
Sonuç olarak, deprem gibi büyük bir felaket sonrasında ruhsal sağlığınızı korumak ve iyileşme sürecinize destek sağlamak, uygulayabileceğiniz çeşitli stratejilere bağlıdır. Dr. Ahmet Yılmaz, bireylerin bu süreçte kendilerine nazik olmalarını ve destek aramaktan çekinmemelerini tavsiye ediyor. Unutmayın ki iyileşme her zaman bir yolculuktur ve bu yolculukta yalnız değilsiniz.