Afganistan, 15 Ekim 2023 tarihinde, Richter ölçeğinde 7.1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Büyük bir kısmı uykuda olan insanlar, bu beklenmedik felaketin etkisiyle hayatını kaybetti. İlk belirlemelere göre, depremin ardından 2 binden fazla kişinin can verdiği bildirilirken, yüzyıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve yetersiz altyapı, acil yardım çalışmalarını daha da zorlaştırdı.
Bu felaket, özellikle Afganistan’ın zayıf zemin yapısının ve doğal afetler karşısındaki hazırlıksızlığının bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Ülke, tarihsel olarak birçok doğal felaketle mücadele etti; ancak bu büyüklükte bir deprem, son yıllardaki en ciddi felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti. Yerel halkın deprem sonrasında yaşadığı zorlukların yanı sıra, altyapı eksiklikleri ve yetersiz sağlık hizmetleri, durumu daha da kötüleştiriyor.
Afganistan'ın geniş kırsal alanlarının çoğunda, yerel otoritelerin deprem sonrası hızlı müdahale kapasitesi sınırlı. Bunun yanı sıra, ülkenin yıllardır süren çatışmalardan dolayı çöküşe geçmiş sağlık sisteminin, ihtiyaç duyan bireylere hizmet verebilme kabiliyeti oldukça zayıf. Birçok insan, depremde yaralanmalarına rağmen gerekli tıbbi yardımı almakta zorlanıyor, bu da trajedinin boyutunu artırıyor.
Uluslararası toplum, Afganistan'daki bu yıkıcı deprem sonrası yardım çabalarını hızlandırma kararı aldı. Bildirilenlere göre, birçok ülke acil yardım malzemeleri, yiyecek ve tıbbi ekipman göndermek için harekete geçti. Birleşmiş Milletler, Afganistan'daki durumun acil olduğunu vurgulayarak bölgesel yardım organizasyonlarının koordinasyonunu sağlamakta kararlılık gösteriyor.
Ayrıca, yerel ve uluslararası STK’lar, depremzedeler için barınma, gıda ve temel sağlık hizmetleri sağlamaya çalışıyor. Ancak, Afganistan'daki mevcut güvenlik durumunun karmaşık yapısı, bu yardımların nasıl ulaştırılacağı konusunda ciddi sorunlar yaratıyor. Ozellikle kırsal bölgelerde, ulaşım zorlukları ve güvenlik endişeleri, yardım faaliyetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesini engelliyor.
Uzmanlar, bu tür felaketlerin gelecekte de sürme ihtimaline dikkat çekerek, Afganistan'ın doğal afetlere karşı alabileceği önlemler konusunda çağrıda bulunuyor. İleriye dönük olarak, ülkede deprem erken uyarı sistemleri kurulması ve acil durum planlarının güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, yerel toplulukların afetlere karşı dayanıklılığının artırılması, ülkenin genel felakete hazırlık seviyesini yükseltebilir.
Sonuç olarak, 2 binden fazla can alan bu deprem, Afganistan'ın yüzyıllardır süren zorluklarının bir parçası olarak tarihe geçti. Halkın yaşadığı acı ve kayıplar, uluslararası toplumun desteği ile bir nebze olsun hafifletilmeye çalışılacak. Ancak, bu tür olayların üstesinden gelmek için, uzun vadeli ve sürekli bir planlama sürecine ihtiyaç var. Taraflar, dayanıklılığı artırmanın yanı sıra, insan hayatını koruyacak gerekli yatırımları yapmadıkça, benzeri felaketlerin kaçınılmaz olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye devam edecekler.